Uyku esnasında çok adrenalin maruziyeti beyinde ve bedenin öteki dokularında çeşitli tesirlere yol açar. Bu durum erişkin ve çocuklarda farklı formda kendini gösterir.
Erişkinlerde;
–Kalp damar sistemi: Hipertansiyon, koroner arter hastalığı kalp krizi, atrial fibrilasyon üzere kardiyak ritim düzensizlikleri ve hatta ani ölümler
-
Sinir sistemi: Beyin felçleri, baş ağrıları, depresyon
-
Hormonal sistem: cinsel isteksizlik, insülin düzeyinde artma, şekere yatkınlık el titremeleri, sabah çarpıntı ile uyanma edildi 53’te atrial fibrilasyon üzere kalp ritim bozukluklarına yol açar.
Çocuklarda;
-
Büyüme hormonunda azalmaya bağlı çocuklarda gelişme geriliği,
-
Gece altını ıslatma
-
Yeme bozukluğu/Kilo alma
-
ADD / ADHD ( Attention Deficit Disorder/Attention Deficit Hyperactivity Disorder) [Dikkat bozukluğu/Dikkat ve Hiperaktivite Bozukluğu]
-
Okulda akademik performans düşüklüğü
-
Sinirlilik hali
-
Baş ağrıları yol açar.
Burun teneffüsünü ve hava yollarını açık tutmak hedefiyle kullanılan CPAP ( Continous Positive Airway Pressure) aygıtı kullanılır. Bu aygıt burun/tam yüz maskesi ile olumlu basınç uygulayarak hava yollarını açık meblağ.
Ancak CPAP toleransı maalesef ekseriyetle çok uygun değildir. Geniş veri çalışmalarına nazaran birden fazla hastalar bu aygıtı çoklukla günlük 4 saatin altında kullanmaktadır.
İlginç olan durum OSA/SDB olan hastalar genelde burun hava /yollarındaki tıkanıklığın farkında değildirler. Bu durumun iki nedeni vardır.
1. Pozisyonel burun tıkanıklığı: insan bedeni ayakta durma esnasında yer çekiminin avantajını kullanarak burun kan akımını azaltarak burun tıkanıklığını giderir lakin uzanır konumda olduğu vakit yerçekimi avantajı ortadan kalkar. Bu durumda uzandıktan 30-90 dakika sonra burun tıkanıklığı oluşur. Birçok hasta 30 dakikadan az müddette uykuya daldığından, burun tıkanıklığının farkında bile değildir.
2. Subjektif farkındasızlık: bu durum bilhassa çocuk hastalar için geçerlidir. Tarif olarak bir kavramın olağan olup olmadığını belirleyebilmek için deneyim edinilmiş bir referansa muhtaçlığımız vardır. Erken çocukluk çağında burun ve hava yolu tıkanıklığı olan hastalar olağan nefes alma referansına sahip olmadığından burun ve hava yolu tıkanıklığını olağan olarak algılarlar. Bu durum çocukluk çağında görülen işitme azlığı ve görme azlığına benzeridir. Doğum sonrası yapılan işitme tarama testleri yahut ilkokulda yapılan görme tarama testleri çocukluk çağında görülen işitme azlığı ve görme azlığı teşhisini koymak için kullanılırlar. Çocuklar doğuştan az işitiyor yahut az görüyor ise bunu olağan olarak algılayacaklardır ve bu durum subjektif farkındasızlık olarak isimlendirilir, hasta hastalığının farkında değildir lakin tarama testleri ile teşhis koymak mümkündür.