Oyun terapisi, çocukların duygusal, sosyal, bilişsel gelişimini destekleyerek onları anlamak ve yardımcı olma konusunda önemli bir araç olarak giderek, daha fazla kabul görüyor.
Oyun terapisi, çocukların doğal olarak oyun yoluyla düşüncelerini, duygularını ve deneyimlerini ifade ettiği gerçeğinden yola çıkıyor.
Oyun terapistleri, çocukları oyunlar oynayarak ve oyuncaklarla etkileşime girerek anlamayı ve desteklemeyi amaçlarlar. Çocukların zorluklarını ifade etmelerine, güçlükleriyle yüzleşmelerine ve duygusal dünyalarını keşfetmelerine olanak tanıyor. Çocukta ayrılık kaygısı, uyum bozukluğu, sosyal anksiyete, sosyal fobi, ilişki kurma bozuklukları ve davranış bozuklukları olması halinde oyun terapisine başvurulması gerektiğini bildiren Akkuş, “Bu durumları oyun terapisi içerisinde değerlendirip çözüme kavuşturabiliyoruz. 3 yaş ve 12 yaş arasındaki çocuklar oyun terapisi alabilir” dedi.Esra Akkuş, çocuğun kendini rahat hissetmesi ve terapistle kuracağı ilişkinin çok önemli olduğunun altını çizdi.
Akkuş şunları kaydetti:
“Oyun terapisinde en temel ilke terapistin çocuğu olduğu gibi kabul etmesi ve çocukla sıcak bir ilişki kurmasıdır. Oyun terapisinde birçok yöntem var. Nasıl ki yetişkinlerde psikanaliz, varoluşçuluk ekolleri çalışıyorsak, oyun terapisinde de oyun merkezli ve çocuk merkezli gibi farklı ekollerle çalışan psikologlar var. Çocuk merkezli terapi yöntemi bu yöntemde çocuğu yönlendirmeden hareket edilir. Örneğin terapiye girildiğinde çocuğu bir araştırmacı edasıyla sorgulamayız, yönlendirmeyle bir şeyler yapmasını istemeyiz. Aslında çocuk almak istediğimiz şeyleri kendiliğinden bize veriyor.
Terapiye başladığımız zaman ilk terapötik ilişkinin kurulmasıyla birlikte kendini ifade etmeye başlıyor. Genelde ilk ifade şekli ‘eşyaların ne olduğuna ve nasıl kullanılabileceğine dair sorular oluyor. Bütün çocuklar oyun oynar bu yüzden sorunu anlayabileceğimiz bazı işaretler var. Bu işaretlerden en belirgini çocuğun tekrarlı temayı seçmesi. Oyun terapisindeki bir çocuğun devamlı iki bebekle oynamasındaki temada, bir bebeğin sürekli diğerini dövmesi, saçını çekmesi, kıyafetlerine zarar vermesi gibi bir tavrın sonucunda saldırganlığı görüyoruz ve aile yapısını sorguluyoruz. Ailede bir şiddete maruz kalmamı var, sürekli şiddet içeren oyunlar mı oynuyor, çocuk doğrudan şiddete mi maruz kalıyor ya da dolaylı yoldan anne baba birbirine şiddet mi uyguluyor gibi soruların cevabını bu temalarda görebiliyoruz.”Akkuş terapi esnasında her oyuncak çocuğa dair önemli işaretler verdiği için oyun terapisi yapılan odadaki oyuncakların titizlikle seçilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Psikolog Akkuş ”Oyun terapi odası normal bir oda gibi dizayn edilmez. Belli başlı özellikleri vardır mesela kum, hayvanlar, mutfak gereçleri, aile içeren kukla oyuncaklar gibi birçok farklı figür bulunur. Ayrıca elektronik hiçbir oyuncak bulundurmaz, çünkü çocuk orayı normal bir oyun odası olarak algılar, terapi odası gibi görmez. BU oyuncaklar sayesinde dikkati dağılır çünkü ona herhangi bir anlam yüklemez. Bu yüzden var olanların hepsi basit oyuncaklar olur. Oyuncak bebek seçerken de vücut hatlarına belli eden, cinsiyeti belli eden bebekler tercih etmiyor. Çünkü çocuklar gördüklerini Öğrenir ve orada gördüğü şeyin doğru olduğunu kabul eder. Bu yüzden oyuncakları titizlikle seçiyoruz, özellikle ahşap oyuncaklar dayanıklılığı ve herhangi bir zararlı madde içermediği için ilk tercihimiz” diye konuştu.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.