Genç ve hoş kalmak hepimizin hayali lakin vakit akıp giderken cildimizden de bir şeyler götürüyor malesef. Yaşanmışlığın izleri olarak kabul edilen çizgilenmeler, soluk ve mat cilt, eşlik eden lekeler; kozmetolojideki gelişmeler nedeniyle kabus olmaktan çıkıyor artık.
Yıllar geçtikçe cildin dayanak dokusunda gevşeme, vitamin mineral istikrarında bozulma; eşlik eden çevresel faktörler (güneş ışığı, çok soğuk, sigara, stres) nedeniyle gitgide artmaktadır. Klinik yansıması ise; esneklik ve canlılığını yitirmiş, mat ve lekeli, yaşının ilerisinde seyreden cilt görünümü biçiminde olmaktadır. Mezoterapide maksat; ciltte küçük gözenekler oluşturarak fizyolojik yaşlanmaya bağlı kaybedilen eserleri yerine koymaktır. Cildin nem dengesini koruyarak ince kırışıklıklarda açılma, vitamin ve mineral bazlı serumlar ile cilt tonu eşitlenmiş, parlak ve sağlıklı cilt görünümü sağlamak mümkündür.
Mezoterapi; kişinin yalnızca cildinin daha genç ve canlı görünmesi emelli değil, farklı cilt kusurlarından kurtulma hedefli da uygulanabilmektedir. Örneğin cildinde güneş lekesi, akne, sivilce izleri ya da saç dökülmesi üzere kişiyi rahatsız eden deformasyonlar oluşmuşsa mezoterapiye farklı eserler eklenerek güzelleşme sağlanır.
Mezoterapide bedenin muhtaçlık duyduğu, lakin vakitle azalan, cildin muhtaçlığına nazaran kimi vakit hyaluronik asit, ekstra vitamin ve mineraller, hastanın kendi kanından alınan büyüme faktörleri , kimi vakit da leke baskılayıcı eserler serum haline getirilip cilt beslenir. Cildin nem tavra kapasitesi artırılır ve bu sayede doğal şartlardan daha az etkilenip, daha canlı görünmesi sağlanır. Bu uygulamalar öncesinde detaylı ve kapsamlı cilt muayenesi yapılır, kişinin rahatsız olduğu noktalar, sıkıntılar belirlenir ve bunlara nazaran uygulamanın içeriği belirlenir.
