Horlama ve uyku apnesi, toplumumuzun çocuklar dahil en az %20’sini etkileyen hastalıklardır. Horlama ve uyku apnesi, tek bir nedene bağlı hastalıklar değildir. Bu hastalıkların oluşumunu tetikleyen birçok faktör vardır (multifaktöryel); hastanın anatomik yapısı (burun, yumuşak damak, dil kökü, çene yapısı ve boyun), yaşı, kilosu, hastada mevcut diğer hastalıklar (diabet, hipertansiyon, anemi, tiroid hastalıkları vs) ve hastanın aile öyküsü.
Horlama uyurken, yumuşak damağın titreşmesine bağlı ses çıkmasıdır. Uyku apnesi ise en az 10 saniye uyku esnasında solunumun, nefes almanın durmasıdır. Uyku apnesi, kısa vadede kanda oksijen oranının düşmesine, kalp hızının artmasına ve bunlara bağlı geceleri panik halinde, boğulma hissiyle uyanmaya, sabahları baş ağrısına, kas ve eklem ağrılarına, boğazda kuruluk, takıntı ve gıcıklanma hissi oluşmasına, yeteri kadar uyku alamadığımızı hissetmemize ve gün içerisinde uyuklamamıza, konsantrasyon bozukluğuna neden olur.
Uzun vadede ise uyku apnesi, hipertansiyon, kalp büyümesi, kalp yetmezliği ve hatta uykuda ani ölüme kadar neden olabilmektedir. Kısacası göz ardı edilecek bir hastalık değildir.
Burun ile ilgili hastalıklar horlama nedeni olabilir; deviasyon olması, nazal valv dediğimiz burun açısının dar olması, konka dediğimiz burun etlerinin büyük olması, burun boşluğunda poliplerin olması, günümüzün sık görülen hastalığı alerjik rinitler yine burunla ilgili horlama nedenlerindendir.
Bunun dışında yumuşak damak ve orofarenks denilen bademcik bölgesinin hastalıkları horlama nedeni olabilir (yumuşak damağın sarkık olması, bademciklerin büyük olması vs). Dil kökünün büyümüş olması ve uyku sırasında hava yolunu tıkaması, çene yapısının geride olası da özellikle uyku apnesi olan hastalarda karşımıza çıkan nedenler arasındadır.
Dil kökünün büyük olması, ağız boşluğunu geriye doğru daraltabilir ve bu durum hava yolumuzun daralmasına yol açar. Uyku sırasında dil kaslarının gevşemesi ve yer çekiminin etkisiyle mevcut darlık daha da artar ve uyku apnesine neden olabilir.
Dil kökü büyümelerine bağlı uyku apnesi tedavisinde uygulanan bir dizi cerrahi işlem vardır. Bu işlemlerin bir çoğu, uyku apnesini yeteri kadar azaltmaması, hava yolunu cerrahinin kendisinin riske atması ve çok ağrılı olması nedeniyle terk edilmiştir.
Günümüzde dil kökü cerrahilerinde kullanılan iki tane güncel ameliyat mevcuttur. Bunlarda ilki “SMILE” olarak kısaltılan dilin arka kısmındaki fazlalığın, endoskopik olarak çıkarılmasıdır. İşlem süresi yaklaşık bir saattir. Hastanede kalış süresi bir gecedir.
Dil köküne uygulanan diğer bir güncel cerrahi yöntem, robot ile dil kökünün küçültülmesidir. İşlem yaklaşık 2 saat sürer. Hastanede yatış süresi en az bir gecedir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.