Birden yanağınıza çok şiddetle bir şimşek çakıyor, ağrıdan gözünüz
kararıyor, içiniz çekiliyor. Ağzınızı her oynattığınızda bu dayanılmaz acı
tekrarlıyor. Konuşmaya korkuyorsunuz. Yemek yemiyorsunuz çünkü
ağzınızı her açtığınızda, her çiğnemede yüzünüze elektrik çarpıyor. Diş
fırçalayamıyorsunuz, traş olamıyorsunuz, yüzünüzü yıkayamıyorsunuz,
eliniz değince yüzünüze elektrikler çarpıyor. Dudağınızın yanı, yüzünüze
her rüzgar değdiğinde sızlıyor, kıpırdıyor, bu yüzden aylardır meskenden dışarı
çıkamıyorsunuz.
Siz yüzünüze değmezseniz, konuşmaz, çiğnemezseniz hiç ağrınız yok,
güya her şey geçti. Sonra ansızın o zonklayıcı, yanağınızdan et koparan
keskin bıçak acısı, diş ağrısı, birden vuruyor, yüzünüzde şimşek çakıyor.
Dişçilere, hekimlere, hudut ve ağrı uzmanlarına gittiniz. Size “Bu
ağrının ismi Trigeminal Nevralji, sebebi bilinmiyor, ilaçları alın hafifler, sinir
yakılabilir de, lakin öteki dermanı yok” dendi. İlaçlar kimi hastalarda ağrıyı
geçirmiş, diğerleri da sonunu yaktırınca ağrısı hafiflemiş, fakat sizde ağrı bu
tedavilerle bir türlü geçmedi.
Tesadüfen bir yakınınız, bir komşunuz size bir beyin cerrahından
bahsetti. O da size beyninizdeki bir damarın, yüzünüzün hissini beyine
götüren sonunuzu ezdiğini, bu damar o sondan gerekli tedavi ile uzaklaştırılınca
ağrınızın kaybolacağını söyledi. Tedavinin olabilecek
komplikasyonlarından da bahsetti.
Tedavi oldunuz.
Artık ağrınız yok. İlaç da almıyorsunuz. Geçmiş olsun.