Kulak Hastalıkları – Başta Uğultu / Kulak Çınlaması | kbbhastaliklar.com

Başta uğultu veya kulak çınlaması, sık karşılaşılan , rahatsız edici bir durumdur. Aralıklı veya süreli, hafif

bir uğultudan, şiddetli tiz bir sese kadar değişik şekillerde olabilir. Diğer insanlar tarafından duyulabilen

ve duyulamayan tipleri vardır. İşitme kaybı ile birlikte olabilir veya olmayabilir.

Çınlama , her zaman bir ‘şikayet’ olarak değerlendirilmelidir,’hastalık’ adı değildir. Aynen bacak veya

koldaki bir ağrı gibi. Nasıl ki ağrı, bir hastalık değil, hastalığın belirtisidir.Tek başına bir hastalık kabul

edilmez. İşitme sinirinin görevi, sesi taşımak olduğu için, sinir, herhangi bir yerinden uyarılırsa kişi başta

gürültü hisseder. Ağrı, sinir lifleri gibidir, kolumuza çimdik atınca bu sinir o yerden uyarıldığı için ağrı hissi

uyandırır.

Ağrının birçok sebebi olabileceği gibi , çınlamanın da sayısız sebebi vardır.

İşitme Mekanizması

Çınlamanın nasıl oluşturduğunu kavramak için, işitme mekanizmasının bilinmesi lazımdır.

Bu mekanizma beş ana bölümden oluşur :

Dış kulak, orta kulak, iç kulak, sinir yolları ve beyin.

Dış kulak : Kulak kepçesi ve dış kulak kanalından meydana gelir. Bu yapılar sesi toplar ve kulak zarına

iletir.

Orta kulak : Zar ile iç kulak arasında bulunur. Zar ve üç kulak kemikçiğini (örs, çekiç, üzengi ) içerir.

Kulak zarındaki titreşimler, orta kulak boşluğunda bulunan bu üç kemikçik vasıtasıyla iç kulağa iletilirler.

İç kulak sıvısında dalgalanmalar meydana getirirler.

Orta kulakta da , aynen burunda olduğu gibi salgı bezleri, damarlar bulunur. Östaki borusu adı verilen bir

boru , orta kulaktaki hava basıncının atmosfer basıncına eşitlenmesini sağlar ve yüksek yerlerde,

esnerken, hissettiğimiz o kulak dolgunluğunun oluşmasına yol açar.

İç kulak : İç kulak, içi sıvı ve ince sinir uçlarıyla dolu bir kemik kapsülden meydana gelmiştir.Çok ince bir

zar ile kaplanmış ve mikroskobik damarlar ile kanlanmaktadır. Bu kemik kapsül içersindeki sıvı,

kemikçikler tarafından harekete geçirilir, böylece sinir uçları uyarılır.

Sinir yolları: İç kulakta ateşlenen sinirler, uyarıyı beyine taşırlar. Sinir, ince bir kemik kanal içersindedir.

Aynı kanalda , denge siniri ve yüz kaslarını hareket ettiren yüz siniri de bulunur.Sinirler, bütün kemik

kanal içersinde çok ufak kan damarları ile beslenir.

Beyin : İşitme siniri yolları, beyine girdikten sonra en karışık telefon ağlarından çok daha fazla sayıda

yola ayrılırlar. Sinir uyarıları, daha sonra tanındıkları ve değerlendirildikleri beyin bölgesine taşınırlar.

Dış Kulak Çınlaması

Dış kulak kanalı, akıntı, yabancı cisim, şişme dolayısıyla kapanabilir. Bunlar, zarda basınç yaratarak

çınlama oluşturabilirler. Kulak kanalındaki veya zardaki damarlar genişleyerek veya daralarak , nabız

şeklinde çınlama meydana getiren işitme siniri uyarılarına yol açabilirler.

Orta Kulak Çınlaması

Orta kulağın fonksiyonlarında oluşan herhangi bir bozukluk,’başta uğultu’ hissi yaratabilir. Orta kulağı

döşeyen doku, alerji, enfeksiyon, darbe, damarsal bozukluklar sebebiyle şişer. Alerji, iltihap veya östaki

borusunun tıkanıklığından dolayı orta kulak boşluğunda biriken sıvı iç kulak ve sinir yollarına dolayı etki

ederek rahatsızlık yaratır. Biriken sıvı , buradan emilirken nedbe dokusu oluşturabilir.

Nedbe dokusu, sinir uçlarını uyararak kulak çınlamasına yol açabilir.Aynı zamanda orta kulakta bulunan

damar dokularını da büzerek nabız tarzında kulak çınlamasına neden olabilir.

İltihaplar, darbeler, romatizma ve kireçlenme, kemikçik zincirin hareketini kısıtlayarak, iç kulağın

uyarılmasını bozarlar.

Yüksek seviyelerde, herkes, kulağında dolgunluk hissi algılar. Bu his, östaki borusunun geçici

tıkanmasından dolayı olur. Östaki borusunun geniz tarafından bulunan ucunun iltihap, alerji, gibi

sebeplerle tıkanması sonucu da aynı his oluşur. Orta kulakta oluşan bu basınç düzensizliği, iç kulağa

ters bir uyaran olarak yansıyabilir.

İç Kulak Çınlaması

İç kulak sıvısının basıncını etkileyen olaylar da ,çınlamaya yol açabilir.’Alerji, dolaşım bozuklukları, iltihap’

gibi durumlar, hem basınç değişikliğine hem de sıvının etrafındaki zarlarda değişikliğe sebep olurlar.

Sinir yolları çınlaması : Sinir yolları, işitme mekanizmasının en hassas yapılarıdır. Bu dokulardaki çok az

bir şişme veya bozukluk, hemen uyarıcı etki yapar ve işitmeyi etkiler. Lokal iltihaplar, alerjik şişlik,

sistemlik hastaların toksik etkisi , çok şiddetli patlama sesleri, hassas kişilerde uzun süre yüksek sese

maruz kalmak , bazı ilaçlar ve damarsal yapılardaki bozukluklar, sinir yollarına etki ederler.

‘İşitme siniri, iç kulak ile beyin arasında çok dar bir kemik kanaldan geçer’ demiştik. Bu sebeple, sinirde

oluşabilecek en ufak bir şişlik , baskı yaratır.Aynı kanaldan yüz siniri ve denge siniri de geçtiği için, denge

bozuklukları ve yüz kaslarında da bozukluklar görülebilir.

İşitme yolu üzerinde bulunan damarlardan herhangi birinin yırtılması veya spazmı, dolaşım bozukluğuna

yol açar. Bu yüzden işitme kaybının eşlik ettiği veya etmediği, ani bir çınlama olabilir. Şayet kan pıhtısı

küçük ise, bir hasar bırakmadan iyileşebilir. Olay, basınçtan dolayı gerçekleştiği için sadece bir tarafta

olur, aynı tarafta olması yine aynı veya karşı tarafta tekrarlayacak anlamına gelmez.

Beyin Çınlaması

Sinir yollarının , beyine girdiği ,içinde ilerlediği ve belli merkezlerde toplandığını anlatmıştık. Buralardan

herhangi birinde şişlik, dolaşım bozukluğu gelişirse, başta uğultu hissedilebilir. Çoğunlukla tek tarafta

hissedilirler ve hekimin, hastalığın yerini tayin etmesine yardımcı olacak diğer hastalık belirtileri de eşlik

ederler.

İşitme Bozukluğu

Çınlama, işitme bozukluğu ile beraber olabilir veya olmayabilir. Çınlamanın sebeplerini düşündüğünüzde,

işitmenin de işitmenin de aynı anda niçin bozulabileceğini anlamanız kolaylaşır. Çınlama ile işitme azlığı

aynı anda niçin bozulabi-leceğini anlamanız kolaylaşır. Çınlama ile işitme azlığı aynı anda varsa, bu,

hastalığın daha ciddi veya iyileşmesinin daha zor olduğunu anlamına gelmez. Çınlaması olan birçok

kimse, ileride sağır olacağından korkar. Bu, gereksiz bir korkudur. İşitme bozukluğu olanların çoğunda

çınlama yoktur.

Tedavi : Şayet muayene ve tetkikler sonucu bir hastalık teşhis edilirse ona yönelik tedavi uygulanır.

Sebep bulunmayan kişilerde aşağıdaki öneriler fayda sağlar:

1) Gerginlik ve endişeden uzak olmak için elinizden gelen çabayı harcayın, çünkü stres, halen uyarılmış

olan sinirleri daha çok etkiler.

2) Kendinizi yormayın ve mutlaka dinlenmeye vakit ayırın.

3) Sinir uyarıcılardan uzak durulmalıdır. Fazla miktarda çay, kahve ve sigaradan kaçınılmalıdır.

4) Mümkün olduğu kadar çabuk, baştaki uğultunun can sıkıcı bir şikayet olduğu gerçeğini öğrenin ve onu

tamamen göz ardı etmeye çalışın.

5) Çınlamanız, sağırlığa, aklınızı kaybetmenize veya ölümünüze yol açmayacaktır. Bundan dolayı hemen

bu korkutucu düşünceleri bırakın.

6) Çınlama , çoğunlukla kişi emekli olduğu ve etrafı sessizliği zaman daha fazla fark edilir. Odada ses

çıkartan bir saat veya otomatik olarak bir süre sonra kapanan radyo bulunması, çınlamayı bastırarak ,

uyumanıza yardımcı olabilir.

7) Birkaç yastıkta başınız yukarıda yatarsanız, kandaki göllenme daha az olacağı için çınlamanızda

azalma olabilir.

Sonuç : İşitme , insan vücudunun en hassas ve uyarılması kolay bir mekanizmasıdır. Sinir sistemi ile

direkt olarak ilişkili olduğu için, gerginlik, endişe gibi duygularla sıkı bağlantılıdır.

Çınlama veya baştaki uğultunun başarılı tedavi edilmesi için, hastanın, bu rahatsızlığın mekanizmasını

tam olarak anlaması gerekir.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu