Gebelikte Folik Asit Kullanımı

Gebelik dönemi eksiksiz ve kusursuz tamamlanmak zorunda hissedilen, annenin bebeğinin yapıtaşlarını oluştururken, her zerresini özenle seçmek istediği bir dönemdir. Bu dönemde yiyecekler içecekler özenle seçilir, kötü alışkanlıklar bir kenara bırakılır. Günlük beslenmede yetersiz kalan yapıtaşları ise beslenme yolu ile daha fazla alınarak, o minik mucizeye daha çok yatırım yapılır.

Daha gebelik başlamadan kullanılan folik asit takviyesinden bahsedeceğim size: Folik asit bileşiğinin aktif formu olan: Folat DNA oluşumu için gerekli olan, amino asit sentezi ve vitamin metabolizmasında yer alan enzimatik reaksiyonların başlaması ve ilerlemesinde kullanılan yapıtaşıdır. Asıl bilinen adı ile B9 vitamindir. B kompleks vitaminlerinden biri olan folik asit vücutta Aktif forma yani folata dönüştürülerek kullanılabilir. Folat; bebeğin büyümesi ve gelişmesi için de gerekli olduğundan hamilelik esnasında ihtiyaç artar, gebelik yokken beslenme ile karşılanabilen bu ihtiyaç gebelik döneminden dışardan takviye alınarak tamamlanabilir. Gebelik planı yapılırken 3 ay önceden bu vitamini kullanmaya başlamak annede ki eksikleri giderip, bebek için gerekli hazırlıkların yapılmasını sağlar. Anne adayı folat eksikliğini bilinen aktif bir hastalığı yoksa eğer anlayamaz, Besinlerle aldığı folat kişiye minimum düzeyde fayda sağlar,

Vücudumuzda genetik yapımızın temelini oluşturan DNA ve RNA sarmallarıdır. Bu yapıların bileşenlerini proteinlerden oluşturan birbirine dönüşümünü sağlayan; L-Metilfolat, sentetik olarak alınan folik asit ya da folatın Metilentetrahidrafolatredüktaz enzimi ile dönüştürülmesinin ürünüdür. Bu madde sağlıklı kromozomal yapı oluşumu için elzemdir. Yeni hücre oluşumu için kullanılacak DNA ve RNA sarmalları olmaması demek yeni kan yapımı ciltte yenilenme tırnakta, saçta yenilenme durumlarının aksaması demektir anne karnında ki bebekte aynı şekilde hızlı çoğalma büyüme evresinde olduğu için aktif folat a ihtiyaç duymaktadır. Annedeki ihtiyaçlar karşılandıktan sonra bebek içinde eksiklerin giderilmesi planlandığı için anne gebelik planında en az 3 ay önce folik asit kullanmaya başlaması önerilen durumdur. Peki bütün anne adayları kullanmalı mı? Bu sorunun cevabı ülkemiz için evet sağlıklı ve uygun beslenme koşullarını yeterince sağlanamadığı için genel çoğunlukta eksiklikler devam etmekte, bu sebeple takviye ürünler ile eksiklikler yerine konmalıdır. Günlük 400 mikrogram folat alınarak bu eksiklik giderilir. Bu miktarda günlük alım miktarı gebelik hazırlığına yeterlidir, aynı zamanda günlük kan üretimi yani kan hücreleri yapımı içinde bu miktarda günlük kullanım yeterli olacaktır.

Folat metabolizması vücudumuzda önemli bir üretim mekanizmasının kilit bir basamağını oluşturur, üretimde eksiklik olması metabolizmada eksiklik oluşturur. Bu mekanizma ile ilgili olarak, toplumuzda sıklıkla görülen MTHFR mutasyonu dolayısıyla folik asitin aktif folat formuna dönüştürülmesi azalır yeteri kadar üretim olmaz. Bilinen bu durum sonrasında gebelikte ve normal dönemde kişilerin eksikliğini tamamlamak amacıyla aktif folat preparatları kullanılmaktadır. Folat döngüsü vücudumuzda kısaca şu şekildedir.

Tek karbon metabolizmasına genel bakış. Kısaltmalar: dihidrofolat redüktaz (DHFR); serin hidroksimetiltransferaz (SHMT); metilentetrahidrofolat redüktaz (MTHFR); çoklu metiltransferazlar (MT); S-adenosilhomosistein hidrolaz (SAHH); sistatiyonin beta-sentaz (CBS); metiyonin sentaz (MTR); betain aldehit dehidrojenaz (BAD); metiyonin adenosiltransferaz (MAT); betain homosistein S-metiltransferaz (BHMT); sistatiyonin y-liyaz (CSE); metilentetrahidrofolat dehidrojenaz (MTHFD).

Gebelik döneminde folik asit etkisini anlamak için yapılan araştırmalarda göze çarpan bilgilerden birisi: folik asitin vücuttaki dönüşümünü azaltan ve etkisini engelleyen içeriğe sahip ilaç kullanan kişilerde: gebeliğin ilk dönemlerde plasenta oluşumu aşamasında uygunsuz yerleşim ve tutunmaya bağlı hipertansiyon preeklampsi fetal büyüme kısıtlaması gibi hastalıkların daha çok görüldüğü tespit edilmiştir. Bu çalışmalardan yola çıkılarak folik asit kullanımının trofoblast ve plasenta oluşumu öncesinde kullanılması ve eksik olmaması gerekmektedir.

Folik asit kullanımı konusunda soru işaretlerinden biriside otizm spektrum bozuklukları bu konuda 2015 yılında yapılan bir çalışmada yüksek doz folik asit kullanımının otizm spektrumu oluşturduğuna dair şüphe oluşturmuştur. Sonrasında yapılan birçok çalışmada, bu etkiyi destekleyen bulgu saptanmamıştır. Aksine folik asit b12 ve metabolitlerinin kullanımının otizm etkisini azalttığını gösteren çalışmalar mevcuttur.

2021 yılında yayınlanan bir derlemede, 15 çalışmadan 8’i folik asitin neden olduğu etkileri güvenli bir şekilde belirleyemedi. Çoğunluk nörogelişim üzerinde bir etki olduğunu ve hatta otizm ile bir ilişki gözlemlediğini ancak bunun çelişkili bir şekilde koruyucu olabileceğini gösterdi. Sonuç olarak folik asit kullanımı ile ilişkili otizm bozukluğu bağlantısı kanıtlanmamıştır.

Folik asit içeren besinlerin olabildiğince her gün gıda ile alımı desteklenmelidir. Meyvelerden; muz, çilek, böğürtlen, kivi, papaya, nar ve mango da sebzelerden ise; karnabahar, brokoli, bamya, pırasa ve pancar folik asitten zengin besinlerdir. Kuruyemişlerden ise ay çekirdeği, yer fıstığı ve pikan en çok folik asit içerenler arasındadır. Günlük beslenmemize bu besinleri dahil etmek eksikliğimizin olmasını engelleyecektir.

Sağlıklı bir gebelik geçirmek ve sonrasında sağlıklı bir bebeğe kavuşmak bütün ailelerin amacıdır, bu amaçla sadece kullandığımız takviye gıdalara odaklanmak yerine geniş çerçevede düşünmek sağlıklı yaşamak sağlıklı bir bedene sahip olmak sağlıklı bir bebek sahibi olmanın altın kuralıdır.

OP DR KADİR ŞAHİN


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu