Ergenlerde Cinsel Kimlik Gelişimi ve Cinsellik

Ergenlik dönemi çocuğun aileden ve diğer yetişkinlerden bağımsız bir yetişkin olma yönünde adımlar attığı, birçok yönden kimliğini oluşturduğu bir geçiş dönemidir. Ergenlik çağında temelleri atılan, ergenliğin sonuna doğru inşası tamamlanan yapılardan birisi de cinsel kimliktir. Cinsel kimlik, kişinin kendi bedenini ve benliğini belli bir eşeylik içinde algılaması ve kabul etmesidir. Bir çocuğun kız ya da erkek doğması cinsel kimliğini kazanması için ilk koşuldur ama yeterli ve tek koşul değildir. Cinsel kimlik başta anne-baba olmak üzere aile üyeleri, öğretmenler ve yakın arkadaşlarla yaşanan sonsuz deneyimlerden oluşur.

Cinsellik, sağlıklı ve normal hayatın vazgeçilmez bir ögesidir. Yetişkinlik döneminde yapılan cinsel davranışların temeli ergenlik döneminde atılır. Ergenlik döneminde cinsel organlar keşfedilir, hormonlar bir yetişkinin hormonları gibi çalışmaya başlar. Ergen, karşı cinsle yakın ilişkiler kurmaya başlar. Ergenliğin getirdiği biyolojik ve fiziksel değişiklikler karşı cinse olan düşmanlığın hayranlığa dönüşmesini sağlar. Kız ve erkek ergenler birbirlerine yakınlaşmaya, birbirlerinin ilgisini çekmeye ve birlikte bir şeyler yapmaya başlarlar. Aileler çocuklarının geçirdiği bu dönemi gelişimsel bir zorunluluk olarak görmelidir. Çocuğun yetişkinlik hayatında sağlıklı bir cinsel yaşama sahip olması için; davranışlarını baskılayarak engellemek yerine çocuğa rehberlik etmelidirler.

Rehberlik etme konusunda aileye ipuçları;

• Ergenin gelişen bedeniyle kendisini rahat hissetmeyi öğrenmesi gerekir. Aile, çocuklarının bedenleriyle barışık olmasına katkı sağlamalıdır. Değişen bedeniyle de güzel ve sağlıklı göründüğünü onlara söyleyin. Aldığı kiloları ya da kıllanan bedenini yüzüne vurmayın.

• Ergenler, hormonlarının aktif çalışmasından dolayı cinsel arzu hissetmeye başlarlar. Aileler, bu durumun hormonlarla geldiğini, sağlıklı ve normal duygular olduğunu çocuğa açıklamalıdır.

• Ergenler cinsellikle ilgili konularda sınırlarını bilmemektedir. Kime nasıl hayır diyeceğini bilmeyebilir. Bu konuda aileleriyle açık bir şekilde konuşmaları ergenlik istismarlarını önlemek için önemlidir. Çocuğunuzla merak ettiği konularda açık ve sağlıklı bir iletişim geliştirmeniz, çocuğunuzun sınırlarını belirlemek konusunda belirleyici olduğunu unutmayalım.

• Aktif cinsel yaşama geçme ihtimalleri olan ergenler için olası deneyimleri yasaklamak çözüm değil; o deneyimlerden korunmayı öğretmek gereklidir.

Çocuğunuzla cinsellik üzerine konuşmak onun aklına karpuz kabuğu düşürmek değildir. Çocuğunuzun eninde sonunda bu deneyimleri yaşayacağını bilmelisiniz. Ebeveynleri olarak bunları sizin ona doğru şekilde açıkladığınız, sınırlarını belirlemeyi öğrettiğiniz şekilde yaşamasının daha önemli olduğunun farkına varmalısınız.