Beyin anevrizmasına bağlı gelişen beyin kanamasının tanısı muayene bulguları ve beyin tomografisi ile çarçabuk konulur. Nadiren de olsa kanama beyin tomografisinde görülemeyebilir ve lomber ponksiyon ile belden su alınarak kesin kanama gösterilebilir. Kanama saptandıktan sonra sebep olan damarsal sorunun araştırılması gerekmektedir.
Beyin Anjiyografisi:
Bu test anevrizmaların varlığını göstermede yıllardan beri geçerliliğini koruyan en geçerli metottur. Süreç sırasında bazen ilaçla hafif bir sakinleştirmeye muhtaçlık duyulsa da genelde hasta uyanık halde iken yapılabilir.
Hasta tetkik masasında yatarken anjiyografiyi çekecek kişi kasıktan ince bir iğne ile atar damara girer. Sonrasında küçük bir plastik tüp (kateter) damar içerisine yerleştirilir. Röntgen ışınları altında kateterin geçişi görüntülenir ve dört ana beyin damarının bulunduğu baş-boyun bölgesine kadar ilerlenir. Bu süreç sırasında ağrı olmaz. Her bir beyin atar damarına görüntülenebilen damar içi boya farklı olarak verilir ve bu sırada röntgen imgeleri alınır. Bu uygulama damarların net olarak görülmesini sağlar.
Anjiyografi imgeleri alındıktan sonra kateter çıkartılır ve çıkarılan bölgeye kan sızıntısı olmaması için baskılı pansuman uygulanır. Bir süre müşahede sonrasında hasta yatağına gönderilir. Hasta süreç sırasında kateterin geçişini hissetmez ancak kullanılan boya hususunun verilmesi sırasında başın bir tarafında belli meçhul bir his oluşabilir veya geçici yıldız uçuşması yahut boyun kramplarına neden olabilir. Anjiyografi süreci, kişinin yaşamını riske sokabilen beyin anevrizmalarının tespitinde duyarlı ve spesifik olmasına karşın sonuçta hasta için müdahaleci (invazif) bir teşebbüs olup düşük oranlarda da olsa damar duvarına hasar, inme ve kullanılan boyaya karşı alerjik tepki riski vardır.
Bilgisayarlı Tomografi-Anjiyografi (BTA):
Hastanın kolundaki damar yolundan kontrast hususunun verilmesi ile konvansiyonel anjiyografiye emsal imajlar alınır. Sürece ilişkin risk konvansiyonel anjiyografide de anlatılan kontrast unsurun yol açabileceği allerji ve böbreklerde oluşturabileceği potansiyel hasardır. Bu yöntemde önemli bir avantaj hastayı anjiyografi ünitesine nakletmeye gerek duyulmaması ve ek işçiye gereksinim olmamasıdır. Yalnızca bir dakikadan daha az bir müddette çekim süreci tamamlanır ve inme riski taşımaz. Elde edilen manzaralar üç boyutlu hale getirilerek anevrizmanın hali konusunda daha ayrıntılı bilgi sahibi olunabilir.
Manyetik Rezonans Anjiyografi (MRA):
MR görüntüleme aygıtı ile yapılabilen ve hastaya zararı olmayan bir testtir. Manyetik manzaralar bir bilgisayar tarafından tahlil edilerek baş ve boyun bölgesinin damarları görüntülenir. MRA gerçek kan damarlarını gösterir ve tıkanmış, dar olan damarlar ve anevrizmalar hakkında net bir bilgi sağlayabilir.