Alkol bağımlılığı, bireylerin aşırı miktarda alkol tüketmesi, her gün belli bir saat olmaksızın alkol tüketmek istemesi, alkol almadığı zamanlarda yoksunluk çekmesine neden olan bir bağımlılık türüdür. Alkol kullanımının tıbbi olarak kabul edilen normal sınırı günde erkekler için 2, kadınlar için 1 içkidir. Birim olarak 1 içki, kabaca, bir kutu yada şişe biraya, bir bardak şaraba ya da 45 ml’lik bir “tek” sert içkiye (votka, viski vb) eşittir. Bireyin kullandığı alkol oranı giderek artarsa ve aynı etkiyi gösteremez hale gelirse bu alkol bağımlılığının en önemli belirtilerinden birisidir. Bağımlılık, fiziksel ve psikolojik bağımlılık olarak iki şekilde ortaya çıkabilir. Fiziksel bağımlılık, vücut alkol tüketiminin kesilmesine tepki vererek yoksunluk belirtileri ortaya çıkardığında görülür. Bu belirtiler arasında titreme, terleme, mide bulantısı, kusma ve hatta nöbetler bulunabilir.Psikolojik bağımlılık ise alkol kullanımına karşı zihinsel bir arzu veya ihtiyaç hissi olarak tanımlanabilir. Kişi, alkol almadığı zaman endişe, gerginlik veya huzursuzluk gibi belirtiler yaşayabilir.
Alkol bağımlılığı birçok faktörün birleşimiyle ortaya çıkabilir. İşte bu faktörlerden bazıları:
-
Genetik Yatkınlık: Genleriniz alkol bağımlılığı riskinizi etkileyebilir. Ailesel öyküde alkol bağımlılığı olan bireylerde bu risk daha yüksek olabilir.
-
Çevresel Faktörler: Aile içi alkol kullanımı, arkadaş çevresi, iş ortamı gibi faktörler alkol bağımlılığı gelişiminde etkili olabilir. Özellikle alkolün sıkça kullanıldığı veya normal bir davranış olarak görüldüğü ortamlarda yetişen bireylerde risk daha yüksek olabilir.
-
Stres ve Travma: Stresli yaşam olayları, travmalar, kayıplar gibi durumlar alkol kullanımına sığınma ve bu şekilde baş etmeye çalışma eğilimini artırabilir.
-
Psikolojik Rahatsızlıklar: Depresyon, anksiyete bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu gibi ruhsal sağlık sorunları olan bireylerde alkol bağımlılığı riski daha yüksek olabilir.
-
Beyin Kimyası: Alkolün beyindeki kimyasal dengesizliklere neden olması ve ödül merkezlerini etkileyerek bağımlılık gelişimine zemin hazırlaması da önemli bir faktördür.
-
Yaş ve Cinsiyet: Genellikle genç yaşta başlayan alkol kullanımı, ilerleyen yaşlarda bağımlılığa dönüşme riskini artırabilir. Ayrıca, bazı araştırmalar cinsiyetin de alkol bağımlılığı riskini etkilediğini göstermektedir.
-
Sosyoekonomik Faktörler: Gelir düzeyi, eğitim düzeyi gibi sosyoekonomik faktörler de alkol bağımlılığı riskini etkileyebilir.
Alkol bağımlılığı genellikle bu faktörlerin bir kombinasyonuyla gelişir. Ancak her bireyde farklı faktörler daha belirleyici olabilir. Bu nedenle, alkol bağımlılığıyla mücadele etmek, kişiselleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir. Alkol bağımlısı kişiler genellikle bağımlı olduklarını kabul etmez ve ne zaman isterlerse alkol kullanmayı bırakabileceklerini iddia ederler ve bunu çevrelerine kabul ettirmeye çalışırlar.Yalnızca alkolü bırakmak tedavi süreci için yeterli değildir.Bireyin önce bu durumu kabullenip değişmek istemesi ve kararlı olması gerekir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.