Alerjik olarak akciğer, deri, burun, göz üzere organ hastalıkları yaygın görülür. Lakin burada daha çok alerjik burun ve sinüs hastalıkları ile ilgili bilgi vereceğiz.
Alerji bedenimizin yabancı kabul ettiği unsurlara karşı verdiği çok korunma raksiyonudur.
Vücudumuzun kendisini muhafazası olağandır. Lakin bu gözetici düzenek alerjik durumlarda zara verebilecek durumlara kadar ilerleyebilir.
Böyle durumlarda astım, alerjik rinit, konjuktivit ve alerjik deri hastalıkları üzere hastalıkların oluştuğunu görürüz.
Alerji çoklukla polen, kimyasal ve biyolojik unsurlara karşı oluşur.
Mevsimsel alerjik rinite en çok polen alerjisi görürüz. Konutlarda bulunan akar dışkıları da biyolojik artık alerjik unsurlarıdır.
Sanayi eserlerinin kullanımının artması ile bilhassa metal alerjilerinin günlük kullanılan mesken, iş ve okul materyallerinde alerjik etken olarak daha sık görülmesine neden olmaktadır.
Biyolojik alerjik unsur olarak özelikle kedi, köpek, kuş üzere meskende beslenen hayvan tüy ve tükürüğü de ön plana çıkmaktadır.
Son vakitlerde kimyasal olarak, parfümler, deodorantlar, makyaj gereçleri değerli alerjik hususlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Alerjik hastalıklarda kurtulmanın en âlâ yolu hiç elbet alerjik hususlardan uzak kalabilmektir. Ya da bu unsurlar yaşanılan ortamdan uzaklaştırılmalıdır.
Uzaklaştırılması mümkün olmayan polen, toz, kimyasal unsurlar üzere alerjen unsurlara karşı da aşılanma yapılabilir.
Aşı ile Korunma:
Aşı bir korunma yoludur. Hangi unsurlara karşı alerji olduğu tespit edilir.
Bu hususlara özel aşı takvimi oluşturulur. Alerji aşısı uzun süren ( 3-5 yıl) bir uygulamadır. Beden yavaş yavaş desensitize yani hassas olmayan bir hale getirilir.
Alerjinin İlaçla Tedavisi:
Alerjik hastalıklar başladıktan sonra birinci bir yıl ilaçla tedavi edilmesi genel kanıdır.
Ancak ilaçlara karşılık vermeyen alerjilerde bu müddet kısaltılabilir.
Bir yıl ilaç tedavisinden sonra tekrarlayan, ilaçlarla rahatlamayan ve yıl boyunca görülen perennial alerjik rinitlerde aşı tedavisine başlamak gerekir.
İlaç tedavisi olarak, ağız yoluyla alerji tabletleri alınır. Bunlar antihistaminikler ve kombine antihistaminik+montelıkast tabletleridir.
Ancak kromolinler ve sistemik dekonjestanlarda uygun dozlarda tabip denetiminde kullanılabilir.
Burun yoluyla ise nazal steroid, nazal antihistaminik ve dekonjestan spreyler kullanılır.
Alerjik Sinüs Hastalıkları:
Genellikle alerjik burun hastalıkları ile birlikte görülür. Tedavisi benzeridir, alerjik burun hastalığı tedavi edilirken sinüsler de tedavi edilir.
Ancak sinüslerde ek kimi hastalıklı dokular oluşabilir.
Bunların başında polipler gelir.
Nazal Polipler, alerjik sinüs hastalığının sonucunda oluşan burun etleridir.
Mutlaka tedavi edilmelidirler.
Eğer tedavi edilmezlerse, büyüyerek burun boşluğunu, geniz boşluğunu ve sinüslerin içini büsbütün doldurabilirler.
Bu formda oluşan hastalığa MASSİVE POLİPOZİS diyoruz. Bu etleri ameliyat etmek kaidedir.
Ameliyatı kapalı sistem dediğimiz endoskopik teknikle yapılır.
İlaçla düzelmeyen ve massive polipozis dediğimiz ileri seviyeye geçen burun etleri cerrahi olarak tedavi edilir.
BURUN TIKANIKLIK SEBEPLERİ:
- Burun içi kemik kıkırdak eğrilikleri (nazal septum deviasyonları)
- Burun içi et (nazal polip)
- Geniz eti (adenoid vegetasyon)
- Burun eti şişliği (konka hipertrofisi)
- Burun ve geniz tümörleri
- Burun alerjisi
- Burun spreyi bağımlılığı hastalığı (rinitis medikamentoza)
- Çevresel etkenler ve aspirinin yolaçtığı burun hastalığı (vazomotor rinit)
- Doğuştan burun art perdesi (koanal atrezi)
Rinitis medikamentoza
7. sırada yazdığımız Rinitis medikamentoza hastalığı; burun spreylerini sık ve uzun kullanmak sonucu oluşur.
Bu ilaçlara burun bağımlı hale gelir. O denli ki artık bu spreyleri kullanmadan burun asla açılmaz ve hasta rahatlayamaz hatta gece nefes alamayıp uyuyamaz.
Bir çeşit ilaç bağımlılığı gelişir. Kesinlikle tedavi edilmesi gerekli bir durumdur. Zira hastalar bu durumdan son derece rahatsız olurlar. Giderek yan tesirler ortaya çıkar.
Sık sık burun tıkanıklığı daha fazla olarak tekrarlar, burun kurur ve burunda çatlamalara bağlı hafif kanamalar görülür.
TEDAVİ
Spreylerin kesin bırakılması hedeflenir. Evvel kullanım azaltılır.
Bu ortada burun tıkanıklığına yol açan burun eti şişliği yani konka hipertrofisi düzeltilir.
Burun etlerine radyofrekans dediğimiz, et küçültücü güç uygulamaları yapılır.
Nazal steroidler denenebilir.
vazomotor rinit
8. sırada yazdığımız burun tıkanıklığı sebebi vazomotor rinit hastalığıdır.
Bu hastalık, etraf kirliliği sonucu burun mukozaları tahriş olur ve burun eti dediğimiz konkalar şişer. Ayrıyeten ani sıcaklık değişiklikleri ve çok soğuk hava da burun etlerinde misal tesir meydana getirir.
TEDAVİ
Çevresel kirlilik ve iklimlendirme kıymetli rol aldığı için etraf kirliliğinde dışarı çıkmaması önerilir.
Isı değişikliklerine karşı dikkat edilmesi kıymetlidir. Burun tıkanıklığını azaltmak için birtakım ilaçlar kullanılabilir.
İlaçlı tedaviye karşılık vermeyen ve alınan önlemlerle güzelleşmeyen hastalara cerrahi uygulanabilir.
Ayrıca konka hipertrofisi için konka radyofrekansı uygulaması yapılır.
