Akademik Başarıya Odaklanmadan Akademik Başarıyı Geliştirmek

Genetik kalıtım ve çevresel faktörlerin yanı sıra zekanın gelişimini etkileyen en önemli faktör çocuğun ebeveynlerinden gördüğü bakımın nasıl olduğudur. Yaşam başarısı duygusal zekaya, iletişim becerilerine ve sağlıklı ruhsal gelişime bağlıdır. Güvenli bağlanan ve yeteri kadar tensel temas ihtiyacı karşılanmış çocuk her alandaki potansiyelini geliştirmek için hazırdır. Duygularını tanıyıp düzenleyebilen, duygusal ihtiyaçlarına karşılık bulabilen, sağlıklı ve dengeli iletişim kurulmuş olan çocuk tüm gelişim basamakları için yine hazırdır. Gelişim adımlarına şefkatle ve sabırla eşlik eden, çocuğun her halini kapsayan bir bakımveren; çocuğun dil, kişisel sosyal, motor becerileri ve benzeri alanlardaki yeteneklerinin sağlıklı adımlarla ilerlemesine şahit olur. Duyguları kucaklanan çocuklar daha yüksek duygusal zekaya sahip olmaktadırlar. Duygusal zekası gelişen, duygularını düzenleyebilen, kendini yeterli görebilen ve kendi bakış açısını geliştirmesine izin verilmiş bir çocuğun öğrenme becerileri hızla gelişmektedir. Israrcı ya da dayatıcı olmaktan kaçınmak, çocuğun gelişim sürecine saygı duyarak eşlikçi ve kolaylaştırıcı olmak mühimdir. Yapabildiğimiz ve yapamadığımız her şeyin bir nedeni var. Bu nedenler bazen yeterli tekrarın henüz gerçekleşmemiş olması bazen de olaya dair duygu-durum hazır bulunuşluğumuzun henüz tamamlanmamış olmasıyla ilişkili olabilir.

Her çocuğun kendisi ve yetenekleri biriciktir. Doğru duygusal ve maddi desteklerle bu yeteneklerin gerçekleştirme oranı yükselir. Ve bu desteklendirilme biz yetişkinlerin sorumluluğundadır. Yeterli ve daha az yeterli alanları tespit etmek de iyi bir rehber olabilir. Yeterli olduğu alanlar parlatılmalıdır. Daha az yeterli olduğu alanlarda baskı yapmak çocuğun benliğinde yetersizlik algısı yaratabilir. İlerleyen süreçleri kaygılardan uzaklaşarak adım adım takip etmek şifalı olacaktır. Psikolojik sağlamlığa odaklanmak, çocuğun yetenekli alanlarını parlatmak, kriz yönetimini öğretmek, duygusal zekaya odaklanmak ve biricikliğini-yeterliliğini hissettirmek akademik başarı için öncelikli ihtiyaçlardır. Çocuğunuz yaşantı içinde birçok duygu yaşar ve hepsini takip etmemiz mümkün değildir. Ama farklı seferlerde satır aralarında ya da davranışlarında mutlaka tekrar dile getirirler. Özellikle kaygı, korku gibi bazı zor duygular odaklanmaya, öğrenmeye ve bilişsel süreçlere ket vurabilir. Yani duygularını azımsamadan anlamaya çalışmak çocuğun sadece mutluluğu ya da huzuru için değildir. Bu sayede dikkat ve odaklanma problemlerini azaltabilir; yeteneklerini daha iyi tanımaları, geliştirmeleri için sağlıklı bir ortam ve ruh sağlığı sunabilir ve bonus; krizlerle daha iyi baş etmelerini sağlayabiliriz. Yaşam becerileri arttırılan çocuklar kendilerine daha çok güvenmeye başlar. Yaşına uygun sorumluluklar vermek yeterlilik duygusunu geliştireceği için akademik süreçlere olumlu katkı sağlayacaktır. Gelişim ve öğrenme sürecine fazlaca odaklanmak bazen nefes alanları açmayı unutmamıza neden olabilir. Her çocuğun günde en az 30 dakika açık havada olması, merak ettiği şeyleri keşfe çıkması, vücut ve el kaslarını rahatlatacak beden egzersizleri yapıyor olması öğrenme problemlerinin önüne geçmek için faydalı olacaktır. Yine biliyoruz ki düzenli sosyalleşme ve zihni rahatlatacak farklı aktiviteler öğrenmeyi kolaylaştırır.

Özetle duygular akademik yaşamı etkiler, kendi duygu ve ihtiyaçlarını tanıyan çocuk başarı için hazırdır. Ama unutmamak gerekir ki ; hayat başarısı akademik başarıdan ibaret değildir.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu