Self-regulasyon çevrenin talepleri göz önüne alındığında kabul edilebilir bir duygu, enerji, davranış ve dikkat düzeyinde kalma yeteneğidir. Self-regulasyonu sağlayabilmek için kişinin aynı zamanda iyi bir duyusal düzenlemeye sahip olması gerekir. Duyusal disregulasyon günlük yaşamda uykusuzluk, açlık, yorgunluk vb. nedenlerle herkes tarafından belirli bir düzeyde ortaya çıkabilir. Duyusal aşırı tepkiselliği ve bunun duyusal düzenlemede oynadığı rolü tanımaya başlamak self regülasyondaki yetersizliğin nedenini ifade eder . Çocuğun ne tür davranışlara sahip olduğunu anlamak, doğru çözümü seçmenizi sağlayacaktır.
Bazı disregulasyon belirtisi durumlar:
- Bazı duyumlara (örn. adın söylendiğini, dokunulduğunu, ağrı eşiğinin yüksek olduğunu fark etmemek) gereğinden az tepki vermek.
- Uyuşuk/ilgisiz görünmek; çoğunlukla ‘kendi dünyalarında’ görünüyorlar.
- Kendi davranışsal ve duygusal tepkilerini düzenlemekte zorluk çekerler; Artan öfke nöbetleri, duygusal tepkisellik, kontrol ihtiyacı, dürtüsel davranışlar, kolayca hayal kırıklığına uğrama veya aşırı itaat.
- Normalden daha uzun süren öfke nöbetleri yaşamak
- Davranışsal sınırları belirlemenin zor olması ve tipik davranışsal stratejilerin etkisiz olması
- Dikkatinin kolayca dağılması
- Kötü uyku düzeni vardır.
- Hareketi fazlasıyla sever.
- Yoğun baskı arar (örn. sürekli dönme, etrafta koşma, atlama, nesnelere/insanlara çarpma).
- İletişim ve sosyal becerilerde gecikme , iki yönlü etkileşime girmek zorluk.
- Kendi başına oynamayı tercih eder veya diğer çocuklarla nasıl oynayacağını bilmekte zorluk çeker.
- Rutin değişiklikleri kabul etmekte veya görevler arasında geçiş yapmakta zorluk çeker.
- Akranlarıyla ilişki kurmada ve arkadaşlıklarını sürdürmede zorluk yaşar.
Her bireyin farklı uyaranları algılama eşiği birbirinden farklı olduğundan regülasyon stratejilerinin kullanımı da farklılık gösterir. Çünkü bir çocuğun duyusal uyaranlara verdiği yanıt günden güne bile değişebilir. Durum böyle iken regulasyona yönelik sabit bir listenin uygulanıp her çocuğu regüle etmesini beklemek uygun değildir. Ancak verilen öneriler deneyip gözlemleyerek hangi seçeneğin hangi durumlarda kullanılabileceğini öngörebilirsiniz. Çocuklar regule olduklarında öğrenmek, oyunlara katılmak, karşılıklı iletişim kurmak için en uygun durumda olur. Erken çocuklukta selflregulasyon becerileri gelişmektedir ve günlük olarak dalgalanmalar gösterebilir. Duyguların açığa çıkarttığı davranışların kontrolünü öğrenme süreci başlar ve bazen kontrol konusunda zorluklar yaşanabilir. Ancak okul çağında çeşitli sosyal ortamlarda duyguların ve davranışların kontrolü yani self-regulasyon gereklidir. Eğer bunu yapmakta akranlarına kıyasla zorlanıyorlarsa ve hangi strateji kullanılmış olursa olsun olumlu bir sonuç elde edilememişse, uzman gözlemine başvurmak gerekir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.