Öğrenilmiş Çaresizlik

Hindistan’da filler eğitilmek için bebekken kalın bir zincirle kazığa bağlanır ve kaçması engellenir. Bebek fil kaçmayı defalarca dener fakat zinciri koparmaya gücü yetmez. Yıllar geçer, bebek fil büyür ve hala zincire bağlı şekilde bekler. Artık fil güçlüdür, zinciri koparabilecek ve kazığı sökebilecek gücü vardır fakat fil kaçmayı denemez bile. Çünkü özgür olamayacağına inanmaktadır. Artık kırılamayan şey filin bağlı olduğu zincir değil, filin inancıdır. Peki fil neden çabalamıyor? Neden denemiyor?

Cam kapaklı bir fanusa konan pireler dışarı zıplamayı her denemelerinde cama çarparak fanusa düşerler. Bir süre sonra cam kapak kaldırılsa da pireler sadece fanus boyunda zıplayarak dışarı çıkamazlar. Çünkü çıkamayacaklarına inanmışlardır. Neden zıplayamıyor? Nedir bu fenomen? İnsanlarda bir karşılığı var mı?

“Ne yaparsam yapayım sonuçta hiçbir şey fark etmiyor.”

“Hangi işim düzgün gitti ki bu gitsin!”

“Konuşsam da beni anlamayacak.”

“Çalışsam da başarılı olamayacağım.”

“Ben yapamam ki nasıl yapayım?”

“Hayır izin alamam. Bizimkiler izin vermez.”

Bu cümleleri duyduysanız bu fenomenin insanlarda karşılığını da duymuşsunuz demektir. Bireyin gösterdiği tepkilerin sürekli olarak bir sonuca ulaşmaması durumunda, artık tepki gösterse bile sonucu değiştiremeyeceğine inanan birey, bu inanç sebebi ile artık tepki göstermeyi bırakır. Artık başarısız olacağına inanmıştır. Size de tanıdık geldi mi bu durum? Tanıştırayım. “Öğrenilmiş çaresizlik.”

Örnek olarak açıklamak gerekirse iş başvurusunda bulunan bir birey sürekli red cevabı alır, bir daha ki görüşmeye gitse bile red alacağını düşünür ve artık iş başvurusunda bulunmaktan vazgeçer. Nasıl olsa işe alınmayacağını düşünür. Durumu kabul edip iş aramaz.

Bireylerin yaşanmışlıkları ile orantılı olarak öğrenilmiş çaresizlik yaşama riski azalıp artabileceği gibi, öğrenilmiş çaresizliğin başlangıç noktasının çocukluk dönemleri olduğu düşünülür. Çoğunlukla çocukluk istismarı (duygusal ihmal, duygusal istismar, fiziksel şiddet, fiziksel ihmal ve cinsel istismar), aile içi şiddet gibi tekrarlanan travmatik olaylar sonrasında ortaya çıkar.

Çocuklarda öğrenilmiş çaresizliğin bazı yaygın belirtileri şunlardır;

– Düşük kendine güven

– Pasiflik

– Düşük motivasyon

– Çabuk vazgeçme

– Çaba eksikliği

– Düş kırıklığı

– Erteleme davranışı

– Yardım istememe

Ayrıca öğrenilmiş çaresizlik endişe ve depresyona veya her ikisine de sebep olabilir.

Öğrenilmiş çaresizliği nasıl ortadan kaldırabiliriz?

Öğrenilmiş çaresizlik ile başa çıkmak için pek çok yöntem vardır. Sizde öğrenilmiş çaresizlik yaşadığınızı düşünüyorsanız, bir terapist yardımı ile geçmiş yaşantılarınızda buna sebep olabilecek yaşanmışlıklarınızı gözden geçirebilirsiniz. Terapinin amacı bireyin öğrenilmiş çaresizlik duygularına katkıda bulunan olumsuz düşünce kalıplarının belirlenmesi ve bu düşünceleri daha akılcı ve iyimser düşüncelerle değiştirmektir.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu