Deprem veya çoğu kez beklenmeyen bir afet sonucunda(kişiyi hazırlıksız yakalayan, kişiyi dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan) gerçekleşen ruh sağlığı durumudur. Bu durumun sadece kişinin kendisinin başına gelmesine gerek yoktur. Bir yakınının başına gelmesi veya olaya seyirci kalması da aynı travma etkisini yaratmaktadır.
Yaşanan depremin veya bir afetin ölüme yol açması, yaralanma tehlikesi yaratması ya da böyle bir olaya tanıklık etmek kişide korku, dehşet, yetersizlik ve çaresizlik duyguları ortaya çıkartabilmektedir ve daha sonra travma sonrası stres bozukluğu görünebilmektedir.
Travma Yaratan Durumlar Nedir?
Travmalar yapısı gereği birinci olarak Doğal kaynaklı travmalar deprem, sel ve hortum gibi doğal afetler veya beklenmedik kayıpların sebep olduğu kazalar, ölümcül hastalıklar.
İkinci olarak ise insan kaynaklı travmalar işkence, savaş ve tecavüz vb. Her iki türünde de travmatik olaylar kapsamında değerlendirilir ve bireylerde ruhsal travmaya yol açabilmektedir.
Travmatik Olay Sonrası Ne Yaşarız?
Bu tür travmatik olayları yaşayan ya da olanlara seyirci kalan çoğu insan, geçici olarak yaşamlarına, şartlarına ve çevrelerine uyum sağlamakta ve durumla başa çıkmakta zorluk çekebilirler. Bireyler çoğu zaman zamanında müdahale ile daha iyi hale gelip hayat içerisinde işlevselliklerini geri kazanabilirler. Fakat bahsettiğimiz zorlanma belirtileri artıp, süresi uzarsa kişilerin hayatlarındaki işlevsellikleri düşebilir ve sonucunda travma stres bozukluğu diye nitelendirdiğimiz ruhsal durum ortaya çıkabilmektedir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan bireyde;
-
Uykusuzluk,
-
Kabuslar görme,
-
Olayla ilgili anıların rahatsız edici biçimde sık sık hatırlama,
-
Sürekli olarak olayın tekrarlanacağı korkusu ve bu nedenle diken üstünde hissetme,
-
Kolay irkilme,
-
Çabuk sinirlenme,
-
Gelecekle ilgili plan yapamama,
-
Yabancılaşma,
-
Olayı hatırlatan durumlarda huzursuz olma ve bu durumlardan kaçınma görülür.
Çoğu kişide, travmayı oluşturan olayın ardından gözlemlenebilen travma belirtileri, genellikle birkaç hafta içinde kendiliğinden ortadan kalkabilmektedir. Bazı kişilerde ise aylarca hatta yıllarca sürebildiği gibi belirtilerin bazen travmatik olaydan aylar sonra da başlayabildiği durumlar da gözlenebilmektedir. Travma sonrası stres bozukluğu semptomları ve belirtilerinin ortaya çıkmasının ardından bir an önce etkili tedavi almak, semptomları azaltmak ve işlevi iyileştirmek için oldukça büyük bir öneme sahiptir.
Deprem Sonrasında Kişilerdeki Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Yapılan çalışmalarda Deprem sonrasında kişilerde üç belirtinin yoğun olarak gözlemlendiği ortaya çıkmıştır. Bunlar;
-
Yeniden yaşama duygusal donukluk; bu gruptaki belirtiler, olayla ilişki anıların tekrar tekrar anımsanması, olayı tekrar yaşama, olayı anımsatan şeylerle mutsuzluk, duygusal alt üst olma, etkinliklerden kaçınma, diğer insanlardan uzak durma, duygusal donukluk, bir geleceğinin kalmadığı duygusu, dikkatini bir konuda yoğunlaştırma güçlüğü, gerginlik belirtilerini içermektedir. Olaya ilişkin anıların tekrar yaşanması ya da olay anının tekrar yaşanmasının kişilerde yoğun bir sıkıntı oluşturması olasıdır.
-
Genel Uyarılmışlık Hali; bu grubu oluşturan belirtiler, olayı hatırlatan durumlarda kalp çarpıntısı, terleme, nefes almakta güçlük, uyuşma, ağrı gibi bedensel tepkilerin olması, uykuya dalma ve sürdürme problemi, gerginlik, sinirlilik, çabuk parlama, kolaylıkla irkilme uyaranlara abartılı tepkiden oluşmaktadır.
-
Kaçınma Hali; olayı tekrar tekrar yaşama, olayı hatırlatan duygulardan kaçınma, olayı hatırlatan kişi yer ve ortamlardan kaçınma, olayın tamamını ya da bir bölümünü hatırlayamama, olayla ilgili rüyalar görme belirtileri kaçınma halini oluşturmaktadır.
Deprem veya Herhangi Bir Olay Sonrası Yaşanan Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Travma sonrası stres bozukluğu tedavisinde öncelikle olarak kullanılacak tedavi yöntemi psikoterapidir. Travma sonrası stres bozukluğunda birey yoğun olarak yaşamı üzerinde kontrol duygusu sahibi olamadığını hissetmektedir. Bunun için TSBB tedavisinde, öncelikle bireyin hayatı üzerinde bir kontrol duygusu kazanmasına yardımcı olmayı hedeflenir.
EMDR, maruz kalma terapisini bireyin travmatik anıları işlemesine ve bunlara nasıl tepki verdiğini değiştirmesine yardımcı olan bir dizi göz hareketini rehber yardımı ile birleştirir. Uzman bir terapist bireyin, stresli durumlarla daha iyi başa çıkmasına ve hayatındaki stresle başa çıkmasına yardımcı olacak stres yönetimi becerilerini geliştirmesine yardımcı olabilir. Tüm bu yaklaşımlar bireyin travmatik bir olaydan sonra ortaya çıkan kalıcı korkuyu kontrol etmesine yardımcı olabilir.
Deprem Sonrası Psikolojik Destek Nasıl Sağlanmalı?
Deprem sonrası verilen tepkiler bireysel farklılıklara göre değişkenlik göstermektedir. Bunlar, olağanüstü bir duruma karşı verilen normal tepkiler olarak görülen doğal tepkilerdir. Bu tepkiler fizyolojik, bilişsel, duygusal ve davranışsal olarak ayrılmaktadır. Fizyolojik tepkiler; yorgunluk, bitkinlik, bulantı, baş ağrısı, tikler, bağışıklık sisteminin bozulması ve baş dönmesidir. Bilişsel tepkiler; şaşkınlık, dalgınlık, dikkat sorunları, karar vermekte güçlüklerin olmasıdır. Davranışsal tepkiler; uyku problemleri, sık ağlama, tedirginlik hali, isteksizlik, alkol-madde kötüye kullanımıdır. Duygusal tepkiler; şok, korku, kaygı, depresyon, suçluluk hissetme, çaresizlik, ümitsizlik, duygusal uyuşukluk, kendisine veya yakınlarına zarar geleceği beklentisidir. Kişilerde görülen bu tepkiler normal olmakla birlikte dikkatle gözlenmeli ve bir aydan uzun sürmesi durumunda bir uzmana yönlendirilmelidir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.